BİLİŞİM SUÇLARI VE DİJİTAL OKUR YAZARLIK
Televizyon haber saatlerinde bilişim suçlarının geçmediği gün yok gibi. Kurumlar tarafından verilen geleneksel hizmetlerin süratle dijital dönüşüm yaşanarak internet üzerinden verilen hizmetlere dönüşmesiyle internet vazgeçilmezimiz oldu. Neredeyse Maslow’un ihtiyaçlar hiyerarşisinde piramidin tabanında yer alacak internet hizmeti. İnternet bağlantı ihtiyacının temel ihtiyaçlardan olduğu ile ilgili bir şüphe yok zaten.
Siber dünya ile bu kadar iç içe yaşayıp bir zararını görmemek te tabi ki sürpriz olur. Bugüne kadar yaşanan tecrübelerden sabit ki yeni teknolojiler önce suçlular tarafından kullanılıyor. Siber dünyada da böyle oluyor. Bankalar internet üzerinden bankacılık hizmeti veriyor, siber dolandırıcılar mutlak bir mantık boşluğunu keşfedip müşterileri dolandırıyor. Pandemi ile birlikte altın çağına giren e-ticaret hemen siber korsanların ilgi alanına yerleşiyor. Maalesef emek vermeden kazanç peşinde olan kötü niyetli bir grup insanın mevcudiyeti ilk çağdan beri yadsınamaz bir gerçek olarak karşımıza çıkıyor.
Tüm bilişim suçlarında ortak nokta bilgi eksikliği olan kullanıcıların hedef olarak seçilmesi. Özellikle bilişim suçlarının temelinde yer alan Sosyal Mühendislik siber ortamda işlenen suçların tamamen sosyal ve psikolojik tarafını temsil ediyor. Klasik bir kandırmaca olarak adlandırdığımız eylem hukuk dilinde hileli hareketlerle irade özgürlüğünün sakatlanması olarak da tanımlanabilir. İnternet kullanıcılarının internet üzerinden aldıkları hizmetler esnasında, sosyal ağlarda vakit geçirirken ya da internette surf yaparken saldırıya uğramalarını tamamen engellemek teknik olarak çok mümkün gözükmüyor. Bu alanda alınacak en faydalı önlem ise farkındalık yaratarak dijital okur yazarlığın artırılmasına çalışmak.
Dijital çağa doğan çocuklar ve gençler bu konuda çok daha şanslılar. Dijital okur yazarlık konusunda büyük bir eksiklikleri bulunmuyor. Orta ve üzeri yaşlı internet kullanıcılarının bu konuda farkındalık eğitimleri ile kendi siber güvenliklerini sağlayabilecek duruma gelmeleri gerekiyor. Hemen hemen her adli olayda mutlaka bir dijital delilin varlığı düşünüldüğünde dijital okur yazarlık konusunun sırf adli olaylarda daha az zarar görmek için bile elzem olduğunu söyleyebiliriz. Siber dünyada güvenli bir yaşam dileğiyle.
İlgili yazılar:
bilişim suçları ve dijital okuryazarlık alanında başarılı bir yazı, tebrik ederim