Site Loader

Yapay zekanın Yargılama sistemlerinde kullanımı dünyada bir çok ülkede araştırılmaktadır. Hatta birçok ülke ceza hukuku alanında soruşturma yardımı sağlamak ve karar verme süreçlerini otomatikleştirmek için yapay zeka sistemlerinden faydalanmaktadır. Bu alandaki hızlı gelişmeler göz önünde bulundurulduğunda, yargı sistemlerinde yapay zekanın kullanılmasının fayda ve mahsurları ile bunların insan hakları ve hukukun üstünlüğü üzerindeki etkilerinin araştırılma zorunluluğu kaçınılmaz olmuştur.

Yapay zekanın hukuk alanında kullanımında, ifade özgürlüğü, mahremiyet hakkı, veri koruma ve ayrımcılık yapmama gibi insan haklarının ihlali konusunda özel önem gösterilmesi gerekmektedir. Bu aşamada bu sistemlerin geliştirilmesi sürecinde evrensel normlar, etik ve standartlar ile insan haklarına uygunluk sürekli denetlenmelidir.

Özellikle kendi kendini eğitebilir sistemlerde eğitimin tabanını teşkil eden veri kümelerinin hazırlanmasındaki hassasiyet çok önemlidir. Geçmişte verilen kararlar bu veri kümesini oluşturacak veriler olacağından, bu verilerin seçim ve tasnifi büyük önem arz etmektedir. Hiç bir hata içermeyen ve tam doğru olan kararlar bu veri kümesinde bulunmalıdır. Sistem ne kadar doğru eğitilirse vereceği kararlar da o kadar doğru olacaktır. Belli bir eğitim sonrasında sistem kendini hatalardan arındıracak şekilde algoritmaya sahip olmalıdır. Böylece sistem kendi doğrulamasını kendi yapabilecek bir seviyeye gelecektir.

Özellikle konumuz olan Adalet sisteminde kullanılan Yapay Zeka uygulamalarının dünyadaki örneklerini incelemek gerekirse; Estonya, Çin, Ukrayna, İngiltere ve ABD Adalet Sistemlerinde Yapay Zeka kullanan ülkelerin başında gelmektedir. Yargıda yapay zeka sistemleri son dönemde Almanya, İngiltere ve ABD gibi ülkelerde devreye girmeye başladı. Örneğin İngiltere’de yapay zekânın verdiği her beş karardan dördünün mahkeme kararıyla örtüştüğü tespit edildi. ABD’de bazı mahkemeler ise ceza süresinin ve failin tekrar suç işleme ihtimalinin belirlenmesinde yapay zekâ yazılımlarından faydalanıyor. Almanya ve İngiltere’de polis, suçu önceden tahmin edip engellemeye yönelik yapay zekâ yazılımları kullanıyor.

Estonya, ulusal yapay zeka (AI) stratejisi ‘KrattAI’ kapsamında 30’dan fazla yapay zeka çözümünü kamu hizmetlerinde kullanıyor. Bu hizmetlerden bir tanesi de Adalet Hizmetleri. Estonya Adalet Bakanlığı 7.000 € ‘dan az olan uyuşmazlıkları yargılayabilecek bir “robot yargıç” tasarlamayı ve kullanmayı planlıyor. Adalet Bakanlığı yetkilileri planlanan sistemin hakimler ve mahkeme katipleri için birikmiş davaları temizleyebileceğini umuyorlar. Sistemin ilk evrelerinde Yapay zeka tabanlı yargıçın bir karar vermesi ve bu karar hakkında da insan yargıça itiraz edilebilme olanağı sağlanması öngörülüyor. Böylece sistemin çalışması hem kontrol edilecek hem de geri bildirim ile sistemin eğitilmesine devam edilecek. Estonya her ne kadar Bilişim Uzmanları tarafından yapılan ilk siber saldırılara maruz kalan ülke olarak verilen eğitimlerde örnek gösterilse de Dijital Dönüşüm de Avrupanın belki de dünyanın en önde giden ülkesi olmayı başarmış görünüyor.

2019 yılı sonunda Çin, milyonlarca yasal davanın artık vatandaşların mahkemeye çıkmasını gerektirmeyen “İnternet Mahkemeleri” tarafından çözülerek karara bağlandığını duyurdu. Çin tarafından uygulamaya alınan yapay Zeka içeren Akıllı Mahkeme insan olmayan yazılım ürünü hakimlerden oluşuyor. Bu sistem mahkemeye katılan tarafların davalarını çevrimiçi olarak açmalarını ve dijital bir mahkeme duruşması yoluyla sorunlarını çözmelerine olanak tanımaktadır.

Çin’de ilk internet mahkemesi, Çin’in en büyük teknoloji şirketlerinin merkezi olan Hangzhou’nun doğusundaki kentinde 2017’de kuruldu. Çin’in resmi Xinhua haber ajansında yayınlanan bilgiye göre, kullanıcılar Mart ayından Ekim ayına kadar Akıllı Mahkeme sistemi aracılığıyla 3,1 milyondan fazla işlem yaptılar. Bu sisteme yaklaşık 73 bin avukatla birlikte 1 milyondan fazla vatandaşın kayıtlı olduğu açıklandı. Akıllı Mahkeme Sistemi 7 gün 24 saat çalışıyor. Böylece her an yasal destek sağlanmış oluyor. Ayrıca Adalet sisteminde en önemli husus olan yasal sürecin hızı bu şekilde artırılmış oluyor. Sistemde verilen kararların insan yargıçlar tarafından denetlenmesi ve kontrolünün sağlanması da aynı Estonya’daki örnek sistemde olduğu gibi Yapay Zekanın kendini eğitmesine olanak veriyor. Çin bu şekilde kurduğu Akıllı Mahkeme Sistemlerini diğer şehirlerindeki mahkemelere de yaygınlaştırma çabası içerisinde. Çinli yetkililer de gecikmiş adaletin adaleti tam olarak sağlamadığı düşüncesiyle Adaletin hızlı ve etkin sağlanması için Hukuk alanında dijital dönüşümü gerçekleştirme çabasındalar.

Ukrayna Adalet Bakanlığı Yapay Zekayı ceza hukuku kapsamında yapılan yargılamalarda Karar Destek Aracı olarak kullanmayı düşünüyor. Ukrayna Yüksek Adalet Konseyi bu konu ile ilgili bir çalışma başlattığını duyurdu. Ukraynanın adalet alanında çalışan uzmanları, bu konuyla ilgili dünyada yapılan çalışmaları titizlikle takip ederek kendilerine en uygun olan Yapay Zeka uygulamalarını denemek ve kullanmakla ilgili çaba gösteriyor. Özellikle ABD ve İngiltere’de kullanılan Risk Değerlendirme Teknolojilerinin bir kısım özelliklerini barındıran ve sadece velayet davalarında Yargıça vereceği kararda destek sağlaması amaçlanan “Cassandra” isimli bir yazılım üzerinde çalışıldığını açıklamışlardır. Ancak bu tür yazılımların en önemli parçası olan Algoritma hakkında tam bir gizlilik bulunmaktadır. Bu alanda bir açıklama yapılmamıştır.

Amerika Birleşik Devletleri Adalet sisteminde risk değerlendirme araçları olarak bazı algoritmalar kullanılmaktadır. Bunlardan bir tanesi COMPAS (Correctional Offender Management Profiling for Alternative Sanctions)‘tır. Bu algoritma bir sanığın yargılama esnasında tutuklu olarak mı yargılanacak yoksa yargılama süresince serbest mi kalacak bu karar aşamasında yargıçlara karar destek yardımcı uygulaması olarak hizmet vermektedir. Bu yazılım sayesinde sanığın risk puanı hesaplanmakta ve yargıçın bu risk puanını da tutuklama kararı alma aşamasında göz önünde bulundurması sağlanmaktadır. Risk Değerlendirme sonrasında risk puanı yüksek sanıklar tutuklanma, risk puanı düşük sanıklar ise serbest bırakma tavsiyesi ile yargıç karşısına çıkarlar. Yargıç bu tavsiyeye uymak zorunda değildir. Zaten bu uygulama bir karar destek uygulamasıdır. Geçmiş adli vakalar, sanığın adli geçmişi, yaşı, diğer bazı özellikleri yardımı ile yapay zeka uygulaması eğitilmektedir. Uygulamadan beklenti yeniden suç işlemeye yatkın bireyler tarafından toplumun zarara uğratılma ihtimalinin en aza indirgenmesidir. Bu tür risk değerlendirme uygulamalarının faydalarından birisi olarak yargıçların önyargılı karar vermelerinin kısmen engellenebilmesidir.

Birleşik Krallığın kuzeyinde bir şehir olan Durham’da HART (Harm Assessment Risk Tool) olarak adlandırılan ve makina öğrenmesi dediğimiz büyük veri kümeleri ile eğitilen bir algoritmadır. Bu algoritmaya 2008 ile 2012 tarihleri arasında yapılan 104.000 gözaltı olayının ayrıntılı bilgisi girilmiştir. Bu her gözaltı olayı ile ilgili 34 adet veri alanı oluşturulmuş ve bu veri alanları her bir gözaltı olayı ve sonucuna göre girilmiştir. Uygulama R programlama dili kullanarak yazılmıştır. Uygulama geçmişte olmuş ve sonuçlanmış olaylarla eğitilmiş ve günümüzde gerçekleşen olaylarda tahmin yapması istenmiştir. Yapılan çalışmalar sonucunda henüz Yapay Zeka tabanlı uygulamaların ilk örneklerinden olan HART’ın oldukça başarılı olduğu görülmüştür.

Türkiyede yapay zeka çalışmaları kapsamındaki gelişmeler ise;
Eylül 2020 tarihinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında Beştepe’de yapılan kabinede Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, hazırlıkları süren e-duruşma ve yargıda yapay zekâ konusunda kapsamlı bir brifing vermiştir. Brifingte; yargıda yapay zeka uygulamaları için çalışmaların da başlatıldığı ifade edilmiş ve Adalet Bakanı Abdulhamit Gül;

“Bakanlık bünyesinde görevi sadece yapay zeka konusunda çalışmalar yapmak olan bir şube kurulmuştur. Adli işlemlerin hızlandırılması ve hata ihtimalinin ortadan kaldırılmasına yönelik uygulamalar üzerinde çalışılmaktadır. Kullanılan mevcut sistemlerde iş yükünün hafifletilmesi hedeflenmektedir. Davanın açılması ve dilekçelerin teatisinde görülen hataların önüne geçilmesi hedeflenmektedir. Uyuşmazlık konularının hukuki vasıflandırması ve uyuşmazlığa uygulanacak mevzuatın tespit edilmesinde yapay zekâ uygulamaları geliştirilmektedir.”

açıklamasını yapmıştır.

Bu tür yeni sistemlere en büyük engel yine sistemin kurulacağı alandan gelmektedir. Çünkü bu alanda çalışan herkes teknolojinin işini elinden alacağını düşünür. Oysa teknoloji toplum içindir. Bugüne kadar görülmüştür ki teknolojik dönüşüm toplumların refahını sağlamıştır. İnsan egemenliği hiç bir zaman yok olmamıştır. Bu nedenle öncelikle yapay zeka uygulamalarından beklenen verimi almak için o alandan destek bulmak önemlidir. Adalet sisteminin yapay zeka ile güçlendirilmesi hem toplumun faydasına hem de bu alanda çalışanların iş yükünün azaltılması ve yapılan işlerin etkin ve doğru olmasının faydasına olacaktır. Değişmeyen değişimin kendisidir.

Post Author: admin

One Reply to “Dünyada Hukuk Alanında Yapay Zeka Uygulamaları”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir