İnternetin gelişmesi ile sosyal medya uygulamaları süratle yaygınlaşmıştır. Sosyal Medya uygulamalarının yaygınlaşması ve cep telefonu gibi hemen hemen her vatandaşta mevcut olan elektronik cihazlar ile internete ulaşma imkanının kolaylaşması ile internet ortamında işlenen suçlar hızla artmıştır. Özellikle karmaşık bir yapıya sahip olan internet ortamı özellikle hukuki olarak oldukça zor çözümlenmektedir. Bir çok değişken vardır. Özellikle sosyal medya uygulamalarının sahip oldukları özellikler, kullanım yerleri, kullanan kişilerin özellikleri gibi değişkenler bile bu ortamın karmaşıklaşmasında etkisi olan faktörlerdir.
Her yaştan kişinin kolaylıkla ulaşım sağladığı elektronik cihazlar ile internete ulaşmanın yaş kısıtı ortadan kalkmıştır. Bu yüzden hem Ceza hukuku hem de borçlar hukuku kapsamında ortaya çıkan uyuşmazlıklarda ve işlenen suçlarda çözüme ulaşmak için çok daha fazla değişken ortama girmiştir.
Türkiye’de internet ile ilgili en kapsamlı düzenleme 2007 yılında 5651 sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun ile yapılmıştır.
5651 sayılı Kanun ile ilk defa;
- İnternet aktorlerinin (içerik sağlayıcı, yer ve erişim sağlayıcı, toplu kullanım sağlayıcı) tanımı yapılmış ve bu aktorlerin hak ve sorumlulukları belirlenmiştir.
- Yasada suçlar bakımından erişimin engellenmesi usul ve esasları düzenlenmiştir.İnternet ortamında yayınlanan içerik nedeniyle haklarının ihlal edildiğini iddia eden kişilere ilişkin; içeriğin yayından çıkarılmasını sağlama ve cevap hakkı uygulamalarına ilişkin usul ve esaslara yer verilmiştir.
- Konusu suç teşkil eden (ve/veya küçükler için zararlı olan) içerik kapsamında filtreleme usulü öngörülmüştür.
- Türkiye’de internet ortamındaki yayınlardan kanunda belirtilen katalog suçlara ilişkin şikâyetlerin yapılabileceği internet bilgi ihbar merkezi (ihbarweb.org.tr) kurulmuştur.
5651 sayılı Kanununun 8 inci maddesinde erişimi engellenebilecek suçları katalog halinde saymıştır. İnternet ortamında yapılan ve içeriği aşağıdaki suçları oluşturduğu hususunda yeterli şüphe sebebi bulunan yayınlarla ilgili olarak erişimin engellenmesine karar verilir. Bunlar:
26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununda yer alan;
- İntihara yonlendirme (madde 84),
- Çocukların cinsel istismarı (madde 103, birinci fıkra),
- Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanılmasını kolaylaştırma (madde 190),
- Sağlık için tehlikeli madde temini (madde 194),
- Müstehcenlik (madde 226)
- Fuhuş (madde 227)
- Kumar oynanması için yer ve imkân sağlama (madde 228), suçları ve
- 25/7/1951 tarihli ve 5816 sayılı Atatürk Aleyhine İşlenen Suçlar Hakkında Kanunda yer alan suçlar.
Bu suçlardan bir veya birkaçına ilişkin suç tespit edilen bir internet sitesi ile ilgili vatandaşlarımız ihbarweb.org.tr adresinden şikayetlerini gerçekleştirebilmektedirler.
İnternet ortamında çokça karşılaşılan durumlardan bir tanesi “İnternet Ortamında Kişilik Haklarının İhlali” dir.
5651 sayılı Kanunun 9’uncu maddesi uyarınca, internet ortamında yapılan yayın içeriği nedeniyle kişilik haklarının ihlal edildiğini iddia eden gerçek ve tüzel kişiler, kurum ve kuruluşlar içerik sağlayıcısına, buna ulaşamaması hâlinde yer sağlayıcısına başvurarak uyarı yöntemi ile içeriğin yayından çıkarılmasını isteyebileceği gibi doğrudan sulh ceza hâkimine başvurarak içeriğe erişimin engellenmesini de isteyebilir.
9’uncu maddeye ilişkin süreç aşağıdaki şekildedir:
- İnternet ortamında yapılan yayın içeriği nedeniyle kişilik haklarının ihlal edildiğini iddia eden kişilerin talepleri, içerik ve/veya yer sağlayıcısı tarafından en geç yirmi dört saat içinde cevaplandırılır.
- İnternet ortamında yapılan yayın içeriği nedeniyle kişilik hakları ihlal edilenlerin talepleri doğrultusunda hâkim söz konusu içeriğe ilişkin içeriğin çıkarılması ve/veya erişimin engellenmesi kararı verebilir.
- Hâkim, bu madde kapsamında vereceği erişimin engellenmesi kararlarını esas olarak, yalnızca kişilik hakkının ihlalinin gerçekleştiği yayın, kısım, bolüm ile ilgili olarak (URL, vb. şeklinde) içeriğe erişimin engellenmesi yöntemiyle verir. Zorunlu olmadıkça internet sitesinde yapılan yayının tümüne yönelik erişimin engellenmesine karar verilemez. Ancak, hâkim URL adresi belirtilerek içeriğe erişimin engellenmesi yöntemiyle ihlalin engellenemeyeceğine kanaat getirmesi hâlinde, gerekçesini de belirtmek kaydıyla, internet sitesindeki tüm yayına yönelik olarak erişimin engellenmesine de karar verebilir.
- Hâkimin bu madde kapsamında verdiği içeriğin çıkarılması ve/veya erişimin engellenmesi kararları doğrudan Erişim Sağlayıcıları Birliği’ne gönderilir (Birlik ile ilgili detaylı bilgiye Kanunun 6/A maddesinden ulaşılabilir).
- Erişimin engellenmesine konu içeriğin yayından çıkarılmış olması durumunda hâkim kararı kendiliğinden hükümsüz kalır.
- Birlik tarafından ilgili içerik ve yer sağlayıcılar ile erişim sağlayıcıya gönderilen içeriğin çıkarılması ve/veya erişimin engellenmesi kararının gereği derhâl, en geç dört saat içinde ilgili içerik ve yer sağlayıcılar ile erişim sağlayıcı tarafından yerine getirilir.
- Hâkimin verdiği içeriğin çıkarılması ve/veya erişimin engellenmesi kararına konu kişilik hakkının ihlaline ilişkin yayının başka internet adreslerinde de yayınlanması durumunda ilgili kişi tarafından Birliğe müracaat edilmesi hâlinde mevcut karar bu adresler için de uygulanır.
- İnternet ortamında yapılan yayın içeriği nedeniyle kişilik hakları ihlal edilenlerin talep etmesi durumunda hâkim tarafından, başvuranın adının bu madde kapsamındaki karara konu internet adresleri ile ilişkilendirilmemesine karar verilebilir. Kararda, Birlik tarafından hangi arama motorlarına bildirim yapılacağı gösterilir.
İnternet ortamında çokça karşılaşılan durumlardan bir tanesi “Özel Hayatın Gizliliğinin İhlali” dir.
Özel hayatın gizliliğinin ihlaline yönelik bireysel başvuru yolu, 5651 sayılı Kanunun 9/A maddesinde düzenlenmiştir. Söz konusu düzenleme ile aşağıda yer verilen açıklamalar dikkate alınarak e-devlet üzerinden adımlar takip edilerek başvuru yapılabilir. 5651 sayılı Kanunun 9/A maddesine göre:
- İnternet ortamında yapılan yayın içeriği nedeniyle özel hayatının gizliliğinin ihlal edildiğini iddia eden kişiler, Kuruma doğrudan başvurarak içeriğe erişimin engellenmesi tedbirinin uygulanmasını isteyebilir.
- Yapılan bu istekte; hakkın ihlaline neden olan yayının tam adresi (URL), hangi açılardan hakkın ihlal edildiğine ilişkin açıklama ve kimlik bilgilerini ispatlayacak bilgilere yer verilir. Bu bilgilerde eksiklik olması hâlinde talep işleme konulmaz.
- Kurum, kendisine gelen bu talebi uygulanmak üzere derhâl Birliğe bildirir, erişim sağlayıcılar bu tedbir talebini derhâl, en geç dört saat içinde yerine getirir.
- Erişimin engellenmesi, özel hayatın gizliliğini ihlal eden yayın, kısım, bölüm, resim, video ile ilgili olarak (URL şeklinde) içeriğe erişimin engellenmesi yoluyla uygulanır.
- Erişimin engellenmesini talep eden kişiler, internet ortamında yapılan yayın içeriği nedeniyle özel hayatın gizliliğinin ihlal edildiğinden bahisle erişimin engellenmesi talebini talepte bulunduğu saatten itibaren yirmi dört saat içinde sulh ceza hâkiminin kararına sunar. Hâkim, internet ortamında yapılan yayın içeriği nedeniyle özel hayatın gizliliğinin ihlal edilip edilmediğini değerlendirerek vereceği kararını en geç kırk sekiz saat içinde açıklar ve doğrudan Kuruma gönderir; aksi hâlde, erişimin engellenmesi tedbiri kendiliğinden kalkar.”
Madde metninden de anlaşılacağı üzere, erişimin engellenmesini talep ederek Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’na (BTK) başvuran kişiler, başvurularının BTK tarafından kabul edilmesini takip eden yirmi dört saat içinde özel hayatın gizliliğinin ihlaline gerekçe olarak bildirdikleri tam internet adreslerini (URL) sulh ceza hâkiminin kararına sunmaları gerekmektedir.
Sulh ceza hâkimi, internet ortamında yapılan yayın içeriği nedeniyle özel hayatın gizliliğinin ihlal edilip edilmediğini değerlendirerek vereceği kararını en geç kırk sekiz saat içinde açıklar ve doğrudan BTK’ ya gönderir. Aksi hâlde, erişimin engellenmesi tedbiri kendiliğinden kalkacaktır.
Sosyal Medya ortamında TÜrk Ceza Kanununda suç sayılan bazı fiillerin işlenmesi mümkündür. Bunlardan örnek verecek olursak;
Hakaret
Madde 125- (1) Bir kimseye onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnat eden (…)
(1) veya sövmek suretiyle bir kimsenin onur, şeref ve saygınlığına saldıran kişi, üç aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır. Mağdurun gıyabında hakaretin cezalandırılabilmesi için fiilin en az üç kişiyle ihtilat ederek işlenmesi gerekir.
(2) Fiilin, mağduru muhatap alan sesli, yazılı veya görüntülü bir iletiyle işlenmesi halinde, yukarıdaki fıkrada belirtilen cezaya hükmolunur.
(3) Hakaret suçunun;
a) Kamu görevlisine karşı görevinden dolayı,
b) Dini, siyasi, sosyal, felsefi inanç, düşünce ve kanaatlerini açıklamasından, değiştirmesinden, yaymaya çalışmasından, mensup olduğu dinin emir ve yasaklarına uygun davranmasından dolayı,
c) Kişinin mensup bulunduğu dine göre kutsal sayılan değerlerden bahisle,
İşlenmesi halinde, cezanın alt sınırı bir yıldan az olamaz.
(4) (Değişik: 29/6/2005 – 5377/15 md.) Hakaretin alenen işlenmesi halinde ceza altıda biri oranında artırılır.
(5) (Değişik: 29/6/2005 – 5377/15 md.) Kurul hâlinde çalışan kamu görevlilerine görevlerinden dolayı hakaret edilmesi hâlinde suç, kurulu oluşturan üyelere karşı işlenmiş sayılır. Ancak, bu durumda zincirleme suça ilişkin madde hükümleri uygulanır.
Tehdit
Madde 106- (1) Bir başkasını, kendisinin veya yakınının hayatına, vücut veya cinsel dokunulmazlığına yönelik bir saldırı gerçekleştireceğinden bahisle tehdit eden kişi, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Malvarlığı itibarıyla büyük bir zarara uğratacağından veya sair bir kötülük edeceğinden bahisle tehditte ise, mağdurun şikayeti üzerine, altı aya kadar hapis veya adlî para cezasına hükmolunur.
(2) Tehdidin;
a) Silahla,
b) Kişinin kendisini tanınmayacak bir hale koyması suretiyle, imzasız mektupla veya özel işaretlerle,
c) Birden fazla kişi tarafından birlikte,
d) Var olan veya var sayılan suç örgütlerinin oluşturdukları korkutucu güçten yararlanılarak,
İşlenmesi halinde, fail hakkında iki yıldan beş yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.
(3) Tehdit amacıyla kasten öldürme, kasten yaralama veya malvarlığına zarar verme suçunun işlenmesi halinde, ayrıca bu suçlardan dolayı ceza verilir.
Bu suçların internette Sosyal Medya Ortamında sıkça işlendiğini görüyoruz. Özellikle İnternet ve Sosyal medya kullanıcılarının önemli bir kısmı, kendilerine ulaşılamayacağı düşüncesiyle, aralarında husumet bulunan kişilere yada tanımadığı halde düşüncelerini beğenmediği kişilere karşı, kendi hesaplarından yada sırf bu nedenle oluşturdukları, sahte hesaplar aracılığı ile serbestçe hakaret ve tehditler savurmaktan çekinmemektedirler. Oysa ki Kanun, tehdit suçunun işlenmesi için, suçu işleyen ve mağdurun, fiili olarak aynı ortamda ve yüz yüze bulunmasını, aramamaktadır. Genelde “Fake hesap” diye adlandırılan bu Sosyal Medya Hesaplarını oluşturmak için Sosyal Medya uygulamalrının sahibi olan şirketler gerçek bilgilerin verilmesini zorunlu tutmamaktadırlar. Böylece internete ve sosyal medya uygulamalarına ulaşabilen herkes rahatlıkla fake hesaplar açarak bunları suç işlemek maksatlı kullanabilmektedirler.
Bu tür olaylarla karşılaşılınca bu konuda savcılığa şikayet etmek gerekir. Ancak bu tür durumlarla karşılaşıldığında konusunda uzman bir avukattan hukuki yardım almak sürecin sağlıklı ve hızlı bir şekilde ilerlemesi için faydalı olacaktır.
Eskişehirde Eskişehir Barosuna bağlı Avukat Murat Osman KANDIR Facebook, instagram, twitter gibi sosyal medyada meydana gelen hakaret, tehdit vb. suçlarla ilgili açılacak davalarda hukuki yardım vermektedir. Sosyal Medya özellikli bir alandır. Bu alanda hukuki yardım vermek için bilişim ve sosyal medya konularında uzman olunması fayda sağlar. Davalarınızda en kısa zamanda en iyi sonucu almak için hukuki yardım almanız faydanızadır.Sosyal Medya Suçları ve Bilişim Suçları Avukatı olarak hukuki yardım veren Avukat Murat Osman KANDIR Eskişehir Barosuna bağlıdır.