Milenyumdan sonra belirli aralıklarla çeşitli teknolojiler geliştirildi ve hemen benimsendi. İnternetin keşfi ile dünya tam anlamıyla globalleşti ve tüm sınırlar ortadan kalktı. Son günlerdeki yapay zekâ fırtınası da bundan öncekiler gibi yoğun olarak yaşanıyor. Her alanda kullanılma zorunluluğunu hissediyoruz. İçerisinde yapay zekâ geçmeyen yazılım projeleri dikkat çekmiyor.
Dijitalleşme de yüzyılın başından itibaren yükselen değer. Hemen hemen herkes hızlıca Dijitalleşme peşinde. Son günlerde yaşanan veri ihlalleri tabanlı siber güvenlik açıklıkları tekrar dijitalleşme konusunun önemini ortaya çıkardı. Birçok proje hem tümdengelim hem de tümevarım yöntemleriyle gerçekleştirilebilir. Keskin olarak tümevarım yöntemi kullanması gereken projelerde vardır. Bir binayı yaparken temel kazılmasından başlamak gerekir.
Dijitalleşme de tümevarım yöntemiyle gerçekleştirilmesi gereken bir alandır. Dijitalleşmede yaşanan hataları öne çıkaran kişi Dijitalleşme karşıtı demek değildir. Öncelikle ilk yanlış düşünce Dijitalleşmenin yapılacağı alanda ilk adımın verilerin dijital ortama taşınması olarak algılanmasıdır. Bu düşünce tamamen yanlıştır. Dijital dünyanın en önemli varlığı veridir. Verinin ilk olarak dijital ortama aktarılması veriyi bu dijital dünyada savunmasız hale getirecektir. Bu alanda profesyonel yaklaşımın ilk adımı verinin işleneceği ve muhafaza edileceği güvenli ortamın oluşturulmasıdır. Verinin muhafaza edileceği güvenli bir veri tabanının belirlenmesi, veri tabanının üzerinde çalışacağı güvenli bir donanım ve yazılım bütünlüğünün sağlanması, verilerden hizmet alacak kullanıcıların veriye güvenli bir erişim imkânı sunacak iletişim ağının tesis edilmesi verinin dijitalleştirilmesinden önce yapılması gereken işlemlerdir.
Bankacılık sektöründe yaşanan dijital dönüşüm sonrası artan dolandırıcılık olayları dijital dönüşümün nasıl yapılması gerektiğini göstermektedir. Bankaların mobil bankacılık üzerinden kolayca kullandırdıkları kredilerin siber saldırganların kazanç kaynağına dönüşmesi dijital dönüşümün sadece verilerin dijital dünyaya aktarılmasıyla bu dönüşümün tamamlanmayacağına dair bir örnektir. Tüm verilerin dijital dünyada muhafaza edilmesi ve işlenebilir hale gelmesi bu verilerin yer aldığı veri tabanlarının en önemli dijital dönüşüm unsuru olduğu gerçeğini ortaya koymuştur.
Hukuk alanında kişinin iradesini ve rızasını gösteren imza kavramının kişinin elinden alınıp bir USB bellek ile sim karta yüklenmesi ile başlayan e-imza kavramı dijital dönüşüm alanında yaşanan en kritik basamaktır. İşlemlerin hızlı yürümesi için Doktorun e-imzasını sekreterine verdiği anda aslında güvenlik zafiyeti başlamış demektir. E-imzanın fiziksel güvenliğinin bu şekilde zafiyeti uğratılması yanında üretilen bu e-imzaların e-imza veri tabanında güvenliğinin sağlanması konusunda yaşanacak zafiyetler ise bu alandaki güvenlik ihtiyacının önemini ortaya koymaktadır.
Verinin dijitalleştirilmesi teknolojik olarak en kolay adımdır. Tek güçlük bu sürecin zaman almasıdır. Ancak en önemli husus verinin güvenilir bir sitemin içerisinde tutulabilmesi ve işlenmesidir. Öğrenci ders notlarından hastaların sağlık verisine kadar hayatın her alanındaki verinin dijital dünyada muhafaza edilip işlenmesi siber güvenlik kavramının ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gözler önüne sermiştir.
Dijital Dönüşüm çığırtkanlığı yapmak yerine güvenli bir dijital dünya yarattıktan sonra dijital dönüşüm yapmak bir zorunluluktur. Veriyi dijitalleştirmek en kolay ve en son adım olacağına ilk ve asıl hedef olmuştur. Bir an önce En hızlı Dijital Dönüşüm Yapmış Olan değil En Güvenli Dijital Dönüşüm Yapan olmayı hedeflemek gerekmektedir. Aksi halde dijital dünyadaki verilerin GÜVENİLİRLİĞİ kalmayacaktır.
