Site Loader
CGNAT

BİLİŞİM SUÇLARINDA IPv4 PROBLEMİ

İçerisinde dijital delillerin olduğu davalar her geçen gün karmaşıklaşmaya başladı. He ne kadar 5651 Sayılı “İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun” kapsamında teorik olarak internet erişim sağlayıcıları ve toplu kullanım sağlayıcıları belirli kurallar çerçevesinde kullanıcıların erişim kayıtlarını tutma konusunda sorumluluk altında olsalar da pratik uygulamalarda birçok sorunla karşılaşılmakta.

Maslow’un ihtiyaçlar hiyerarşisinde ilk sıraya yerleşen Sosyal Medya erişim ihtiyacı sonrasında klasik suçların büyük bir çoğunluğu internet ortamına kayarak meşhur siber suçları oluşturmuş durumda. İnsanlar bayram kutlaması gibi sosyal davranışları sosyal medya üzerinden yaparken aynı şekilde hakaret ve tehdit gibi adli dünyada en çok karşılaşılan suçları da sanal dünya da yapmayı tercih eder oldular. Tabi ki bu eğilimin en büyük nedeni ise suçu işleyen faillerin kendilerine ulaşılamayacağı düşüncesi.

Biz bilişim uzmanları olarak hemen;

Olur mu öyle şey? Sanal Dünyada yapılan her hareketin kaydı tutuluyor. Dijital ayak izi var. En ufak bir izden faile ulaşılabilir. vb. cümleler kuruyoruz. Aslında teoride haklıyız. Böyle olmalı. Peki sorun nerede.

Şimdi ise bir siber suçlar uzmanı olarak sahada neler ile karşılaşıyoruz, onu konuşalım. Sosyal ağlar kullanılarak bir suç işleniyor. Suçun faili veya mağduru tarafından somut olayın aydınlatılması için sosyal ağ uygulaması sahibi olan şirketten suç teşkil edilen somut olayın bağlantı bilgileri isteniyor. Buraya kadar her şey kitabi ve doğru. Peki, Sosyal Ağ Uygulaması sahibi şirket IP bilgisi gönderdiği zaman somut olay çözülebiliyor mu? Tabi ki öncelikle bu IP bağlantı bilgileri ilgili internet erişim sağlayıcılardan temin edilmesi için sorumlu kuruma gönderiliyor. Gelen sonuç ise aynı IP bilgilerini kullanan birçok kullanıcı olduğundan port bilgisi olmadan gerekli tespitin yapılamadığı benzeri cevaplar oluyor.

Maalesef 1995 yılında dile getirilmesinden bugüne kadar henüz bir türlü kullanıma sokulamayan IPv6 meselesi nedeniyle yaşanan IP adres sıkıntısı artık kendini Adli Bilişim kapsamında hissettirmeye başladı. Halen kullanımda olan IPv4 adres sistemin nedeniyle büyük bir IP adres sıkıntısı yaşanıyor. Her ne kadar kullanıcı tarafında mevzuat ile düzgün bir dijital kayıt sağlansa da sosyal ağ uygulama şirketlerinin aynı hassasiyeti göstermemesi pratikte büyük sorunlara neden olmaktadır. Her türlü cihazın internet erişimine sahip olması her geçen gün IP adres sıkıntısının büyümesine ve en basit ifadeyle bir IP adresi üzerinden yüzlerce hatta belki de binlerce kişinin internete çıkmasını sağlayan bir ağ yapılandırması olan Carrier Grade NAT (CGNAT) yönteminin kullanılmasının bir zorunluluk haline gelmesine neden olmaktadır.

Bu noktada en önemli konu ise Sosyal Ağ Uygulamaları sahibi şirketlerden bağlantı bilgileri talep edilirken mutlaka IP adres bilgilerine ek olarak port bilgilerinin de talep edilmesidir. Aksi taktirde Dijital ayak izi masallarda kalan bir kavram olacaktır.

Post Author: admin

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir